
Kalbimizin Rehberi: Değerlerimiz
Bu sayfada hayatımızı güzelleştiren değerleri birlikte keşfedeceğiz.
Sevgiyle, saygıyla, dürüstlükle… Her biri kalbimizin yolunu aydınlatan birer ışık.
Gel, her değerin anlamını öğren ve onları hayatına kat!
Çünkü gerçek güç, karakterimizde saklıdır.

Sevgi, insanların birbirine karşı duyduğu içten bağlılık, sıcaklık ve değer verme duygusudur. Sevgi; sadece insanlara değil, doğaya, hayvanlara, eşyalara ve yaptığımız işe bile gösterilebilir. Gerçek sevgi, karşılık beklemeden gelir ve insan ilişkilerinin temelini oluşturur.
💡 Sevgiye Dair Örnekler:
-
Sabah annene ya da babana “seni seviyorum” demek.
-
Arkadaşına sarılmak, onunla ilgilenmek.
-
Bir kediyi sevip ona mama vermek.
-
Çiçekleri sularken onları incitmemeye dikkat etmek.
-
Kardeşinle oyuncağını paylaşmak.
📘 Kısa Hikâye: Ayşe ve Sessiz Sınıf Arkadaşı
"Ayşe, sınıfında çok sessiz duran Elif’in yalnız olduğunu fark etti. Bir gün yanına gitti ve "Seninle birlikte resim yapmak isterim" dedi. Elif ilk kez gözlerinin içiyle gülümsedi. Ayşe, sevginin küçük bir adımla nasıl büyüdüğünü o gün öğrendi."

Saygı; başkalarının düşüncelerine, haklarına, varlığına ve duygularına değer vermek ve bunu davranışlarınla göstermektir. Farklılıklara tahammül etmek, sessizce dinlemek, kurallara uymak ve insanlara karşı nazik davranmak, saygının birer yansımasıdır.
💡 Saygıya Dair Örnekler:
-
Bir başkası konuşurken sözünü kesmemek.
-
Farklı düşünen birine hakaret etmeden cevap vermek.
-
Sınıf kurallarına uymak, öğretmeni dikkatle dinlemek.
-
Toplu taşıma araçlarında yaşlılara yer vermek.
-
Arkadaşlarının özel eşyalarına izinsiz dokunmamak.
📘 Kısa Hikâye: Emre ve Kitap Sırası
Emre okul kütüphanesinde çok istediği bir kitabı rafta görünce hemen elini uzattı. Ama o sırada önünde duran arkadaşı da o kitaba yönelmişti. Emre bir an durdu ve “Sen önce geldin, önce sen bakabilirsin.” dedi. O gün Emre, küçük bir davranışla büyük bir saygı örneği sergiledi.

Empati, bir başkasının duygularını anlamaya çalışmak ve kendini onun yerine koyarak düşünmektir. “Ben olsaydım ne hissederdim?” sorusunu sormaktır. Empati, sadece anlamakla kalmaz, aynı zamanda karşındakine saygı göstermeyi ve onun ihtiyaçlarını gözetmeyi de içerir.
💡 Empatiye Dair Örnekler:
-
Sınıfta sessiz duran bir arkadaşına “İyi misin, bir şeye ihtiyacın var mı?” diye sormak.
-
Engelli bir bireyle karşılaştığında ona acımak değil, onun neye ihtiyacı olduğunu hissetmeye çalışmak.
-
Yeni gelen öğrencinin yanında oturup kendini onun yerine koymak.
📘 Kısa Hikâye: Elif ve Yeni Gelen Öğrenci
Elif’in sınıfına yeni bir öğrenci geldi. Sessizdi, arkadaşları yoktu ve sınıfta arka sıraya oturuyordu. Elif yanına oturdu ve “Ben ilk geldiğimde çok zorlanmıştım, istersen sana sınıfı gezdirebilirim” dedi. O gün Elif, empatiyle atılmış bir adımın nasıl büyük bir dostluğa dönüştüğünü gördü.

Dürüstlük, doğruyu söylemek, içten olmak ve davranışlarında açık ve samimi kalabilmektir. İnsanların güvenini kazanmanın, güçlü bir karaktere sahip olmanın temelidir. Dürüst kişi, hata yapsa bile yalanla gizlemez; gerçeği kabul eder ve sorumluluğunu alır.
💡 Dürüstlüğe Dair Örnekler:
-
Hediye edilen bir şeyi beğenmesen bile saygıyla teşekkür etmek.
-
Öğretmene ödevini yapamadığını dürüstçe açıklamak, bahaneye sığınmamak.
-
Kaybolan eşyayı bulduğunda “Benim değil” deyip teslim etmek.
-
Bir arkadaşına yanlışlıkla zarar verdiğinde "Ben yaptım" diyebilmek.
📘 Kısa Hikâye: Kerem’in Seçimi
Kerem, teneffüste sınıf arkadaşının kalemliğini yanlışlıkla yere düşürüp kırdı. Kimse görmemişti. Sessizce geçip gidebilirdi ama öğretmenin yanına gitti ve “Bunu ben yaptım, çok üzgünüm” dedi. Öğretmeni şaşırdı ama sonra “Dürüstlüğün beni gururlandırdı” dedi. Kerem, o gün dürüstlüğün insanı utandırmak yerine büyüttüğünü gördü.

Hoşgörü, kendimizden farklı düşünen, davranan veya inanan insanlara karşı anlayışla yaklaşmak, onları yargılamadan kabul etmektir. Hoşgörülü olmak, sadece katlanmak değil; karşındakini saygıyla dinleyip, onun varlığını kabullenmektir.
💡 Hoşgörüye Dair Örnekler:
-
Seninle aynı fikri savunmayan bir arkadaşına bağırmadan, saygıyla cevap vermek.
-
Oyun sırasında hata yapan arkadaşını hemen yargılamamak.
-
Kardeşin aynı hatayı tekrar yaptığında bağırmak yerine sabırla anlatmak.
-
Biri hata yaptığında “Ben olsaydım ne hissederdim?” diye düşünerek yumuşak yaklaşmak.
📘 Kısa Hikâye: Mert ve Göktuğ’un Takımı
Mert, basketbol takımına yeni katılan Göktuğ’un oyun stilini beğenmedi. “Bu bizim gibi oynamıyor.” diye düşündü. Ama sonra Göktuğ’un farklı bir teknikle sayı kazandırdığını gördü. Mert, o gün fark etti ki her farklılık aslında bir zenginlikti. Takım olmak, benzemek değil; birbirini hoşgörüyle tamamlamaktı.

Vefa, geçmişte bize değer veren, yanımızda olan ya da hayatımıza dokunan kişileri unutmamak ve onlara karşı sadık kalmaktır. Sadece insanlara değil, bir hatıraya, bir yere ya da değerlere bağlılık da vefanın bir parçasıdır. Vefa, zamanı geçse de minnet duygusunu kaybetmemektir.
💡 Vefaya Dair Örnekler:
-
Eski bir öğretmenini arayıp hâlini hatırını sormak.
-
Sana zor zamanında destek olan bir arkadaşının doğum gününü unutmamak.
-
Eski bir dostu gördüğünde “Seninle geçirdiğimiz günleri unutmadım” demek.
📘 Kısa Hikâye: Ali'nin Sessiz Ziyareti
Ali, ilkokul öğretmeninin yıllar önce ona nasıl destek olduğunu hiç unutmamıştı. Aradan yıllar geçse de bir gün elinde küçük bir çiçekle öğretmeninin evine gitti. Kapıyı açan yaşlı kadın gözyaşlarıyla, “Hiç kimse beni hatırlamıyor sanıyordum” dedi. O an Ali, vefanın sadece bir ziyaret değil, bir kalbe dokunuş olduğunu fark etti.

Nezaket, insan ilişkilerinde görünmeyen ama etkisi uzun süren bir köprüdür. Basit bir “lütfen” ya da içten bir “teşekkür ederim”, bazen en büyük iyilikten daha kıymetli olabilir. Nezaket, başkalarının varlığını fark etmek, sınırlarına saygı duymak ve onları önemsemek demektir. Küçük gibi görünen davranışlar, büyük izler bırakabilir.
Nezaket, sadece başkalarına değil, aynı zamanda kendimize duyduğumuz saygının da bir yansımasıdır. Çünkü nazik bir insan, bulunduğu ortama da zarafet katar.
💡 Nezakete Dair Örnekler:
-
Asansörde biriyle karşılaştığında gülümseyerek “Günaydın” demek.
-
Bir arkadaşının emeğini fark edip “Eline sağlık” demek.
-
Sessiz bir ortamda yüksek sesle konuşmamaya özen göstermek.
📘 Kısa Hikâye: Kalemin Sessiz Teşekkürü
Defne, sınav sırasında kalemini düşürdü ve ucunu kırdı. Yan sıradaki Ayça, sessizce yedek kalemini uzattı. Ne konuşma oldu, ne göz teması. Sadece küçük bir gülümseme.
Sınav bitince Defne kısaca “Sağ ol” dedi. Ayça başını salladı. O gün Defne anladı ki, nezaket bazen bir kelime değil, tam zamanında yapılan sade bir hareketti.

Özür dilemek, insanın hem kendisiyle hem de karşısındakilerle kurduğu bağda önemli bir köprüdür. Hata yapmak insan olmanın doğal bir parçasıdır; ama o hatayı fark etmek, kabul etmek ve gönülden bir “özür dilerim” diyebilmek, gerçek olgunluğun göstergesidir.
Özür, yalnızca karşı tarafı değil, kişinin kendi vicdanını da rahatlatır. Küçük bir hata karşısında gösterilen içten bir pişmanlık, kırılan güveni onarabilir ve ilişkileri güçlendirebilir. Bazen tek bir özür cümlesi, uzun süredir süren bir kırgınlığı bitirebilir.
Samimi bir özür, yürekten gelir. Savunmadan, bahane sunmadan, sadece hatanın farkında olarak söylenen birkaç kelime, onarıcı bir etkiye sahip olabilir.
💡 Özürle İlgili Örnekler:
-
Tartışma sonrası “Sana haksız davrandım, özür dilerim” demek.
-
Kazayla çarptığın birine içtenlikle “Affedersiniz” demek.
-
Küçük bir hatanda “Amacım seni kırmak değildi, üzgünüm” diyebilmek.
📘 Kısa Hikâye: Geç Kalınmamış Bir Cümle
Yusuf, arkadaşına sert bir söz söylemişti. O an haklı olduğunu düşünse de gece boyunca içi rahat etmedi. Sabah, arkadaşının yanına gidip “Dün seni kırdım, özür dilerim” dedi. Cümle kısa, ses tonu yumuşaktı.
Arkadaşı gülümsedi. O an Yusuf anladı ki; özür, geçmişi silemez belki ama kalpte açılan çizikleri onarabilir.

Merhamet, bir başkasının acısını fark etmekle başlar; onu anlamaya çalışmakla, elinden geleni yapmaya gönüllü olmakla büyür. Sadece sözde değil, davranışta da kendini gösteren bu değer, insan olmanın en içten yansımalarından biridir.
Merhametli olmak, zayıflık değil; yüreğin gücüdür. Bir insanı, bir hayvanı, hatta bir kelimeyi bile incitmekten çekinmektir. Bazen bir göz teması, bazen bir “Yanındayım” cümlesi bile merhametin ifadesidir.
Gerçek merhamet, karşılık beklemeden yapılan küçük iyiliklerle ortaya çıkar. Ve bu iyilikler, yalnızca karşıdakini değil, yapanı da iyileştirir. Çünkü merhamet, sadece dışarıya değil, içimize de şifa verir.
💡 Merhamete Dair Örnekler:
-
Ağlayan bir arkadaşının yanında sessizce durmak.
-
Sokakta üşüyen bir kedinin yanına su ve mama bırakmak.
-
“Seni anlıyorum” diyerek birinin duygusunu küçümsememek.
📘 Kısa Hikâye: Karton Kutudaki Minik
Yağmur bütün gün aralıksız yağmıştı. Cem, okuldan eve dönerken apartman girişinde bir karton kutu gördü. İçine baktığında, ıslak ve titreyen bir yavru kediyle göz göze geldi. Kedinin gözlerinde hem korku hem de umut vardı.
Cem tereddüt etmeden montunu çıkarıp kediyi sardı. Annesine haber verdi, birlikte kediyi kuruladılar, bir kutuya yumuşak bir bez serip sıcak süt verdiler.
Annesi gülümsedi: “Bir cana merhamet göstermek, vicdanın sesiyle hareket etmektir,” dedi.
O gün Cem, sadece bir kediyi değil, kendi yüreğini de ısıttığını hissetti.